Kızılcahamam Kaplıcaları
Kızılcahamam'ın en büyük özelliği, 4 farklı türde suya sahip olması. Termal, menba, maden ve içme suyunu birarada kullanan ilçe, belki de bu yöneyle dünyada tek. Muhteşem doğası nedeniyle ise, birçokları Kızılcahamam'ı 'Ankara'nın akciğeri' olarak tanımlıyor.
Osmanlı döneminde şifalı sularıyla meşhur Kızılcahamam, şu anda da Türkiye'nin en önemli sağlık turizmi merkezlerinden biri. İnsanların 'su' diye inledikleri bir dünyada 4 ayrı sudan doyasıya faydalanan belkide tek bölge. Başkent'e yakınlığı ise Kızılcahamam'ın ayrı bir avantajı. Siyasilerin, işadamlarının bir çok konuda mekan tuttukları Kızılcahamam, şimdilerde bir kongre şehri olma yolunda. İlçe'nin dört bir yanına yapılan tatil köyleri ve turistik tesisler, Kızılcahamam'ı çok kısa sürede 'vazgeçilmez' hale getirecek. İlçe'de geleceğe yönelik ümitli bekleyişler varken, köyler için aynı şeyi söylemek mümkün değil. İlçe'ye bağlı 110 köyden sadece 8'inin yolu var.
Kızılcahamam'ın en büyük özelliği 4 farklı türde suyu sahip olması. Termal, menba, maden ve normal suya sahip olan ilçe, bu yönüyle belki de dünyada tek. Termal su, ilçedeki kaplica ve hamamlarda kullanılıyor. Heryıl yüzbinlerce insan bu sulardan şifa bulmak için Kızılcahamam'a akın ediyor. Termal su ayrıca, şu anda ilçededeki 2 bin 200 konutun ısınma sorununu çözüyor. Yapılan çalışmalar neticesinde ilçenin tümünün jeotermal ısıyla ısıtılması düşünülüyor. Menba suları, belediye tarafından özel şirketlere kiralanan tesislerde ambalajlanıp Türkiye'nin dörtbir yerinde tüketiliyor. Maden suları da belediye tarafından işletilen tesislerde ambalajlanıp satılıyor. Farklı türdeki sular, belediyeye önemli bir kaynak oluşturuyor.